Proje tasarım problemine başlarken proje mühendisi, yapının tasarladığı arazinin zemin durumunu anlamak ve yapının tanımlanacağı hacimin boyutlarını çıkarmak için, yapı yerini önceden incelemek zorundadır. Pratikte, bu bilgiler çoğu kez topoğraflar ve zemin mekaniği uzmanları tarafından proje mühendisine verilir.

Zeminin yük taşıma özellikleri zeminin jeolojik durumundan başlayarak zemin katmanlarının yapısı (kum,kil,silt, vs.) yeraltı suyunun yüksekliği (max. ve min. seviye) , SPT (Standart Penetrasyon Deneyi), vb. bilgileri kapsar. Jeoteknik rapor, söz konusu zemin üzerinde yapılması planlanan yapı için en uygun görülen temel tipinide önerir (Tekil, Sürekli Temel, Radye, Kazık, Vs.).

sondaj-logu
Sondaj Sonuçlarını Gösteren Örnek Tablo

Proje Tasarım için zeminin durumu ve yer altı su seviyesi hakkında bilgi edinen inşaat mühendisi, yapı sisteminin tipi hakkında düşünmeye başlar. Önce malzeme üzerinde karar verilmelidir. Acaba betonarme mi, çelik mi , yoksa betonarme çelik karışımı kompozit bir yapı mı daha uygun olacaktır? Bu soruya cevap olarak derhal betonarme demek hemen hemen içgüdüseldir. Seçilecek malzeme hava şartlarından etkilenmemeli, yada başka bir deyişle, korozyona dayanıklı olmalıdır. Betonarmenin korozyon olayına çelikten daha dayanıklı olduğu açıktır. Ayrıca, çelik bir yapının boyanması ve zaman zaman bu boyanın yenilenmesi gerektiği düşünülürse, kırsal bir bölgede bu işlemin yapılmasının zorluğu da proje mühendisini betonarme tercihine itecektir. Yapının konumu kırsal bir bölge ise, bu bölgeye ileri bir şantiye tekniğinin götürülmesi zordur. Kaynaklama, perçinleme, bulonlama v.b. işlemler için kullanılması gereken çelik şantiyesinin daha zor ve masraflı olacağı açıktır. Oysa, betonarme şantiyesi en ilkel koşullarda bile kurulabilmektedir.

Proje Tasarımında yapının maliyeti son derece önemlidir. Şantiye kurulmasındaki zorluklar yapı maliyetini yakından etkiler. Ülkemizde çelik fiyatları betonarmeye göre çok yüksektir. Ayrıca çeliğin büyük bir kısmı ithal edilmektedir. Betonarme için çelik kullanılmakta ise de, kullanılan çelik miktarı yüzde olarak çok düşüktür(%1~%2 kadar). 

İnşaat mevsiminin kısalığı da yapı sisteminin seçiminde etkin olabilir. Örneğin, Doğu Anadolu bölgesinde inşaat mevsimi çok kısa olduğundan prefabrikasyon tercih edilebilir. Ancak prefabrikasyonun üretim, nakliye ve kaldırma-yerleştirme gibi zorlukları da göz ardı edilmemelidir. Betonarme işçiliği çelik işçiliğine göre daha kolaydır. Yerel işçi kullanılmasının daha uygun olacağı düşünülürse, çelik inşaatının gerektirdiği kalifiye işçinin bulunması da bir sorun olarak ortaya çıkacaktır.

Seçilecek yapı tipi de malzeme seçiminde önemli rol oynayacaktır. Seçilecek yapı tipinde önem sırası ile dört ana kriter vardır.

  • Emniyet
  • İşlevsellik
  • Ekonomi
  • Estetik

Bir proje mühendisinin birinci kaygısı emniyetli bir yapı olması gerekmektedir. Zaten yapı emniyetli olmazsa hiç bir işe yaramayacak yapılan masraf sokağa atılmış olacaktır. Ancak bir yapıyı emniyetli yapmanında bir çok yolu vardır. Eski çağlardan kalma yapıların, hala ayakta durduklarına göre emniyetli olduğu açıktır, fakat ekonomik olduğunu söylemek güçtür. Öyleyse, emniyetli ve işlevsel olmanın yanı sıra yapılacak yapı ekonomik de olmak zorundadır.

Her yapının belirli bir amacı vardır. İnşaat Mühendisi yapıları, alt yapı veya üstyapı olsun, çok özel amaçları yerine getirmek için yapılır ki, bu özellik “işlevsellik” olarak tanımlanır.

Yapının hangi işlevi göreceği ve bunun için hangi kriterleri sağlaması gerektiği ” Teknik Şartname” kapsamı içinde işin başında yapılır. Teknik Şartnameyi öncelikle mimar ele alır ve yaptığı mimari projede yapının amaçladığı işlevi sağlamaya çalışır. İnşaat mühendisi ise mimardan gelen projeyi, her türlü şartlar altında, dayanıklı, işlevini yerine getirecek şekilde ve ekonomik olarak boyutlandırarak projelendirmekle görevlidir.

Emniyet ve ekonomiyi tamamlayan dördüncü kriter ise yapının estetik olmasıdır. Ortaya çıkacak olan yapı gözü ve ruhu okşayıcı olması gerekir. Yapılar insan emeğinin ürünüdür ve bunlar insanların sanat yeteneklerini de yansıtmaları gerekmektedir. Sanat yapmak ve güzellikten zevk almak düşünsel bir uğraştır. İtalyan mimar mühendislerinden Nervi’nin bir sözü bu konuya ışık tutmaktadır.

Güzel olan her yapı aynı zamanda emniyetlidir de.

Demek ki , bir yapı gerçekten güzel görünüyorsa, mukavemet hesaplarına bile başvurmadan yapının emniyetli olduğunu söylemek olasıdır. Emniyetsiz bir yapı içgüdüsel olarak insanı rahatsız eder.

>> Tasarım Probleminde Taşıyıcı Sistemin Seçimi

2 YORUMLAR

  1. Bu güzel paylaşımı için sayin Osman Yildirim’a bir teşekkürü borç bilirim. Basarilarinin ve paylasimlarinin da devamini dilerim…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz